İstiklâl Marşımızda iki ayrı yerde kahraman kelimesi geçer. Kahraman kelimesinin bazı lügatlerde her ne kadar Farsça olduğu belirtilse de bu kelime safi Türkçe bir kelimedir ve bu kelimenin Türkçe’deki kullanımı bakımından da menşeinin Farsça değil Arapça olduğu rahatlıkla söylenebilir. Kahraman kelimesinin Farsça kökenli olduğunu söyleyenler bu kelimenin kökenine dair Fars mitolojisinden sened getirirler yahut kahraman kelimesinin kar ve ferman kelimelerinden mürekkep, ferman buyuran manasında bir kelimenin (karferman) bozularak kahraman olduğunu söylerler ki hiçbiri kahraman kelimesinin Türkçe’deki anlamı için kabul edilebilir izah sayılamaz. Arapçadaki kahr(galebe çalmak) kelimesi ise kahraman kelimesinin “kahr”ı ile aynı şekilde yazılır. Ve Türkçe’de kahramak diye bir fiil vardır. Aynen Arapça bir kelime olan harcdan harcamak diye bir fiil yaptığımız gibi kahr’dan da kahramak diye bir fiil doğmuş. Dikkate değer diğer bir husus Baki’nin bir şiirinde “kahr-ı kahraman” ibaresinin geçmesidir. Kahraman kelimesi bu toprakları vatan tuttuğumuz zaman lisanımıza birdenbire girmiş. Allah bize bu kelimeyi öğretmiş. Biz küfrü ve kâfirleri gerilettiğimiz için bir ismi de Kahhar olan Allah bizi kahraman olarak yarattı. Biz küfrü tesirsiz bırakmak için tarihe kahraman olarak girdik. İstiklâl Marşı’nda kahraman ırk dendiği zaman 13. asırdan beri küfrü ve kafirleri gerileterek onlara karşı galip gelen insanları ve bu toprakları vatan tutan insanlarla başlayan bir damarı anlamamız lazım. Türk’ü Türkiye’den, Türkiye’yi Türk’ten ayrı düşünenler İstiklâl Marşı’ndaki “kahraman ırkım” ibaresinde geçen ırkı gavurlardan öğrendikleri kadarıyla anlıyorlar. Onlar İstiklâl Marşı’nda niçin batur ırk, batur ordu, alp ırk, alp ordu veya bahadır ırk, bahadır ordu denmediğini, bilhassa kahraman ırk ve kahraman ordudan bahsedildiğini anlayacak ahlakta değiller.
Gökhan Göbel, “Kahramanların Lisanı”, Çelimli Çalım, sayı 4, s. 3